Oyuncular:
Özge Özberk
Polat Bilgin
Sinan Tuzcu
Tanju Tuncel
Ayşe Tunaboylu
Ayşenil Şamlıoğlu
Serhat Kılıç
Ümit Yesin
Kaya Akkaya
Goncagül Sunar
Yapım: Asis Yapım
1. Bölüm
Bir Ege masalı…
Başrollerini Özge Özberk ve Polat Bilgin'in üstlendiği “Yol Arkadaşım”ın ana karakteri Ayla (Özge Özberk ) , Ege’nin şirin bir kasabasında doğmuş, ailesini kaybettikten sonra kendisine çok düşkün olan babaannesi ve yıldızının barışmadığı amcası tarafından büyütülmüştür. Amcasının kendisine olan sert tavırları, genç kızlığında ondan yediği bir tokat, aralarında daha keskin bir ince hat oluşturmuş, ve Ayla 15 yaşında okuması için kasabadan İstanbul’a gönderilmiştir. “Diğer kasabalılardan” farklı olduğu için kasaba halkının da dikkatini çeken Ayla, İstanbul’a giderken bindiği trende arkasında sadece kasabayı değil ilk aşkı Suat’ı ( Polat Bilgin) da bırakmıştır. Genç kızlığında tuttuğu günlüğüne kasabadan ayrılışı ile ilgili olarak , buraya, göğsünü gere gere döneceğini, o herkesin hor gördüğü Ayla’nın ne kadar güçlü bir kadın olduğunu göstereceğini not etmiştir. İstanbul’da okulunu okuyan ve kendisini geliştiren Ayla, yıllar sonra İstanbul’da Sertaç (Sinan Tuzcu) ile mutlu bir evlilik yapmış ve Eylül adında bir kız çocuğuna sahip olmuştur.
Ayla’nın mutlu giden evliliği bir gün eşinin kendisini karşı komşuları üniversite öğrencisiyle aldattığını öğrenmesiyle sallantıya girecek ve kızı Eylül’ü de alan Ayla bir süreliğine , yıllar önce ayrıldığı kasabaya gidecektir. Ayla, hiç de bu kasabadan ayrılırken kendisine verdiği sözdeki gibi güçlü dönmemiştir kasabaya. Güçlü ama yorgun, savaşçı ama silahsız… Kasabaya dönüş Ayla için, arasının bozuk olduğu “amcası”yla, kendisine yabancı gözüyle bakan” kasaba”yla, ve en önemlisi “kendisi”yle bir çatışma yaratacaktır. Tüm bu çatışmalar arasında kendisine hala ilgisi olan “ilk aşkı” Suat ( Polat Bilgin ) ile aralarında tekrar bir yakınlaşma başlayacaktır. Öte yandan kızı Eylül için herşeyi yapmaya hazır olan Ayla, kasabada kalmalı mıdır, yoksa kızı için dönmeli midir? “ Yol Arkadaşım “ şirin bir Ege kasabasında var olmaya çalışan Ayla’nın draması ve şiveli konuşan Egeliler’in doğallığının iç içe geçmiş bir hikayesidir.
Kanal D’de yepyeni bir dizi başladı!
Yol Arkadaşım
Kanal D’de senaryosunu Türk sinemasının başarılı isimlerinden Çağan Irmak’ın yazdığı, yönetmenliğini Irmak Çığ’ın yaptığı ve yapımcılığını da ASİS Yapım’ın üstlendiği “Yol Arkadaşım” adlı yepyeni bir dizi başladı.
Bir kadın hikayesi, bir Ege masalı…
Başrollerinde Özge Özberk, Polat Bilgin, Sinan Tuzcu ve Goncagül Sunar’ın oynadıkları, çekimleri Ayvalık’ta yapılan “Yol Arkadaşım”, bir kadın hikayesi, bir Ege masalı.
Şirin bir Ege kasabasında var olmaya çalışan Ayla’nın hikayesini, şiveli konuşan Egeliler’in doğallığı ile anlatan dizinin ilk bölümünün konusu şöyle;
1. Bölümün Konusu
Ayla’nın (Özge Özberk), kızı Eylül ve kocası Sertaç (Sinan Tuzcu) ile mutlu bir yuvası vardır. Fakat beklenmedik bir anda bütün dünyası altüst olur. Belki de hayatı, hiç de düşündüğü gibi harika değildir. Yaşadığı şokun etkisiyle her şeyden kaçmak ister. Küçük bir Ege kasabasında yaşayan akrabalarının sünnet düğünü için kasabaya çağırmasıyla, aradığı fırsatı bulan Ayla, kızıyla beraber akrabalarının yanına gider.
Ayla’nın geleceği haberi kasabada farklı tepkiler doğurur. Ayla’nın babaannesi Bahriye ve süt annesi Hafize, uzun zaman sonra Ayla’yı tekrar görecekleri için heyecanlanırken, Ayla’nın amcası Rıza ve Rıza’nın büyük oğlu İlker, Ayla’nın gelişinden tedirgin olurlar. Sığındığı akrabalarını da gerilimli bir hayatın ortasında bulan Ayla’yı kasabada da mücadele beklemektedir. Eylül ise kasaba ortamına yabancılık duymaktadır. Ayla hayatında belki de ilk defa önemli bir yol ayrımındadır.
2. Bölüm
Ayla gerçeklerle yüzleşiyor
Aldatılmış, hayal kırıklığına uğramış olan Ayla, Sertaç’ın gelişiyle birlikte gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Ayla’nın kocası yanında olmadan gelişiyle şaşıran ev ahalisi, ikinci şaşkınlığı Sertaç’ın aniden çıkagelmesiyle yaşar.
Sertaç’ın gelişiyle Ayla’nın aldatılan kadın olduğunu bütün ev halkı da öğrenmiştir. Bu andan itibaren evin babaannesi Bahriye dizginleri ele alır. Erkeklerin hoyratlığı karşısında kadının çaresizliğini, sıkışmışlığını tecrübenin sesi Bahriye’den dinleyen Ayla için Bahriye, sığınabileceği güvenli bir limandır.
Evde bunlar olurken Samet’e emanet edilen Eylül, birden bire kendini bir başına tanımadığı bir çevrede tehlike içinde bulur. Ortalığın karışmasından istifade eden Rıza ve İlker, karı kocayı barıştırıp Ayla’dan kurtulmak için çaba göstermeye başlar. Diğer tarafta da işçi başı Meserret boş durmamakta ve işçileri örgütleyip eylem başlatmak için harekete geçmektedir. Planladığı eylem, tam da Meserret’e uygun bir yöntemle yapılacaktır.
Bu arada herkes Rıza’nın büyük torunu Samet’in sünnet hazırlıklarına odaklanır. Evin işe yaramaz çocuğu olarak görülen müzisyen Soner’in herkese bir sürprizi vardır ve bu sünnet, Ege insanının doğallığıyla yaşandığında gerçekten evlere şenliktir.
3. Bölüm
Ayla kararını veriyor
Ayla, tekrar evine dönmekle, Ayvalık’ta kalmak arasındaki kararını veriyor.
Ayla, gitmekle kalmak arasındaki ince çizgide yürümekten yorgundur. Duyduğu son haberle bir kez daha yıkılır. Artık bir karar vermek zorundadır.
Soner’in sünnet sürprizi, tüm aileyi, özellikle Hafize’yi neşelendirir. Hafize iflah olmaz bir Mirkelam hayranıdır. Samet tüm curcunaya rağmen sünnet olup erkeklerin dünyasına ilk adımını atar.
Meserret, tüm fabrikayı örgütlemiş, eylem planını harekete geçirmiştir. Rıza’dan hakkını almakta kararlıdır.
Bu arada Eylül’e tüm bu kargaşa ve köklü değişimler çok ağır gelmektedir. Altı yaşındaki bünyesi bu yükü kaldıramaz ve öyle bir şey yapar ki, Ayla dahil herkes bu durum karşısında çaresiz kalır.
4.Bölüm
Ayla yeni bir hayata başlıyor
Babası İstanbul’a geri döndüğü için Eylül annesini suçlamakta ve Ayla ile konuşmamaktadır. Ama Ayla, her şeye rağmen İstanbul’u, kocasını ve daha önceki hayatını geride bırakmak, yeni bir hayat kurmak için bir an önce kolları sıvamak zorundadır. Sertaç ise Çiğdem’le yaşadıkları problemlerle uğraşırken karısının ve kızının eksikliğini daha çok hisseder; Ne yapacağını bilemez bir haldedir. Ayla babasından kalan toprakları bulur ancak arazi çoraktır. Yani, Ayla’nın tek umudu olan “toprak”tan yana yüzü gülmez. Elinde tek bir seçenek kalır. Bu da amcası Rıza’nın hiç hoşuna gitmeyecektir. Bu arada, hiç beklemediği bir anda aşk Soner’i yakalar. Ancak bir anda karşısına çıkan Rana kimdir? Neden buradadır? Ayla yol arkadaşı Eylül’e bu yol ayrımını kabul ettirebilecek midir?